Turkuvaz Medya Grubu’nun amiral gemisi Sabah Gazetesi ve ekonomi kanalı A Para’nın düzenlediği ‘Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’ spor ve sanat dünyasını da buluşturdu.
Turkuvaz Medya Merkezi’nde bugün (8 Mart 2022, Salı) gerçekleştirilen ‘Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’nde ‘Sporda Kadın’ oturumunun moderatörlüğünü Sunucu Esra Erol üstlendi. Milli Paralimpik Okçu Öznur Cüre, 13 yaşında başladığı spor hayatına, 17 yaşında geçirdiği bir trafik kazasıyla ara vermek zorunda kaldığını ve sonrasında hayatının farklı bir yöne evrildiğini anlatarak başladı. İlk olarak tekerlekli sandalye ile voleybola başladığını, ancak İstanbul’a taşınmalarının ardından voleybolu bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Cüre, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arkadaşımın önerisiyle okçuluğa başladım. Bu konuda Okçuluk Vakfı bana çok destek oldu ve makaralı ok alanında uzmanlaştım. Makaralı ok yaklaşık 30 kilogram ve okun hızı 280 km’yi aşabiliyor. Başarılı olmak için çok çalıştım ve asla pes etmedim. Engelimin benim için bir engel oluşturmasını istemedim. Çünkü ben herkese ilham olmak istedim ve istiyorum.”
Tokyo 2020’ye aday gösterilmesinin ardından çok yorucu ve zahmetli bir sene geçirdiğini ifade eden Cüre, Tokyo’dan gümüş madalya ile döndüğünü hatırlattı. Dubai 2022’de şampiyon olarak Türkiye’ye altın madalya ile dönmekten gurur duyduğunu ifade eden Cüre, “Tüm bunları gururla anlatabildiğim için çok mutluyum. Engelli insanların daha görünür olduğu dünyada yaşamak istiyorum. Ve tüm engelli insanları daha görünür olmaya davet ediyorum” dedi.
Bu noktaya gelmesinin ve başarının kolay olmadığını ifade eden Öznur Cüre, geçirdiği kazadan sonra cesaretini toplamasının zaman aldığını belirtti. Asla pes etmediğini ve etmeyeceğini belirten Cüre, herkesin umutlarını ve dileklerini gerçekleştirmesini dileyerek sözlerini tamamladı.
Milli Tekvandocu Nafia Kuş ise erkek sporu olarak düşünülen tekvandoya ilgi duyduğunu ve spora 9 yaşında başladığını söyledi. Başlangıçta ailesinden gizli olarak, hocasının desteğiyle tekvandoya devam ettiğini ifade eden Kuş, “2011-2015 arasında Türkiye şampiyonluklarım olmasına rağmen, milli takıma giremedim. Sakatlanmalarım ya da maç kaybetmelerim beni daha da güçlendirdi. Sakat oynadığım müsabakalardan altın madalya ile döndüğüm oldu. Ancak Tokyo Olimpiyatları’nda yaşadığım ağır sakatlık nedeniyle derece alamadan ülkeme dönmek beni gerçekten çok üzdü.”
Olimpiyatta yaşadığı üzüntüden güçlenerek çıktığını ifade eden Nafia Kuş, 2022 sezonundan itibaren hiç yenilmediğini söyledi.
Oturumun kapanışında iki sporcunun başarı hikayesini değerlendiren Esra Erol, özellikle kız çocuklarının eğitilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini tamamladı.
‘Sanatta Kadın’ paneli gerçekleştirildi
‘Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’nin son panelinde Sabah Gazetesi Hafta Sonu Yazarı Sonat Bahar’ın moderatörlüğünde ‘Sanatta Kadın’ paneli gerçekleştirildi. Panelin ilk konuşmacısı Sanatçı Oya Başar, Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak sözlerine başladı. Kadın olmaktan çok mutlu olduğunu ifade eden Oya Başar, tiyatro konusunda ailesinin kendisine her zaman destek olduğunu ifade etti. Başar, “Bana bu mesleği seçen babamdı. Tabii ki bu mesleğin zor yanları var, ancak her meslek meşakkatlidir. Çok çaba gerektirir. İşinizi sevdiğinizde o zorluklara göz yumabiliyorsunuz. İşimi çok sevdiğim için katlandım ve daha ileri gitmek için çok çalıştım ve başardım” dedi.
Toplumda erkeklerin hep önde görüldüğüne dikkat çeken Oya Başar, “Toplum kadının gölgede kaldığını görmek istiyor. Başarılı erkeklerin arkasında kadın görmek istiyor. Ama kadın hiçbir zaman arkada değildir. Kadın olmadan erkek, erkek olmadan kadın olamaz. Kadınlar olarak bunun mücadelesini hep birlikte vermeliyiz” diye konuştu.
Kadınların bir şeyi almak için çok mücadele verdiğini anlatan Oya Başar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kadınlar olarak yeni yeni gözümüzü açtık ve hakkımızı istemeye başladık. Özellikle kadın hakları konusunda almamız gereken çok büyük destekler var. Bana göre kadın erkek diye ayırmak da çok yanlış. Ben tüm olaya ‘insan’ olarak bakıyorum.” Oya Başar, kadınlara özgüvenin yitirmeden, hiçbir erkeğin gölgesine sığınmadan kendi başlarına yürümeleri tavsiyesinde bulunarak sözlerini tamamladı.
Panele katılan Sanatçı Fadik Sevin Atasoy da devlet tiyatrosu sanatçısı bir anne ve babanın kızı olduğunu, 4 yaşında TRT’de çalışmaya başladığını hatırlatarak sözlerine başladı. Turne otobüslerinde, kulis arkalarında büyüdüğünü ifade eden Atasoy, “Türkiye’nin en önemli sanatçıları benim için hep abi, ablaydı. Onlarla büyümek hayatıma da şekil verdi” dedi.
Bir Türk kadın tiyatrocu olarak İngilizce olarak yazdığı Muse adlı tek kişilik kadın müzikali ile dünyanın en önemli tek kişilik oyunlar festivaline seçilmesinden duyduğu gururu anlattı. Fadik Sevin Atasoy Muse’un Eylül ayında Broadway’de seyirciyle buluşacağını söyledi. Anadolu topraklarındaki medeniyetlerde cinsiyet eşitliğinin katmer katmer yaşandığına dikkat çeken Fadik Sevin Atasoy, “Özümüze dönmek çok zor değil” yorumunu yaptı.
Oyuncu Yasemin Sakallıoğlu ise “Sadece 8 Mart’ı değil, kadınların hayallerinin peşinden koştuğu her günü kutluyorum” dediği bir video ile Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’ne katıldı.
Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’nde ATV Ana Haber Spikeri Cem Öğretir, katılımcılara kadın şarkılarından oluşan mini bir dinleti sunarken, Turkuvaz Radyo Yayın ve Müzik Müdürü Füsun Alkan (Gönüldostu Füsun) ise öğle yemeğinde performans sergiledi.
Güçlü sponsor desteği
‘Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’nin ana sponsorluğunu Halkbank, Türk Telekom, Koza Altın İşletmeleri Yıldız Holding üstlenirken, Borsa İstanbul, Türk Hava Yolları ve Vakıfbank Zirve’de co-sponsor olarak yer aldı. Zirve’nin destek sponsorları ise A-101, Hafele, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Karaca oldu.